Dünya’nın her yerinden insanların mutlaka hayatında bir kere de olsa görmek istediği yerlerden biridir İstanbul. Şarkılara, romanlara, şiirlere ve filmlere konu olmuş bu Avrupa ve Asya’nın birleşim yeri olan kent coğrafi, tarihi, siyasi, ekonomik, sanatsal pek çok konuda büyük önem taşır. Bu öneminden dolayı kentte yılın her zamanı ciddi bir turist akını görülür. Siz de bu görkemli şehri ziyaret etmek istiyor ve vaktinizi kısıtlı buluyorsanız mutlaka görmeniz gereken 10 gizli cennetten bahsedeceğiz.
İstanbul, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehir olmasının yanı sıra, keşfedilmeyi bekleyen birçok gizli cenneti de barındırıyor. İstanbul’un bu saklı güzelliklerini keşfetmek isteyenler için Kaya VIP Travel, zahmetsiz ve unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Balat Semti: Tarihi ve Renkli Bir Tur
Fatih’te yer alan Balat, Fener ile Ayvansaray arasında bulunan ve Haliç’e kıyısı olan İstanbul’un en renkli semtidir. Semtin adının Rumcada ‘Saray’ anlamına gelen ‘Palation’ kelimesi ya da yakınlarında bulunan Blaherna Sarayı’ndan geldiği düşünülmektedir.
Bir zamanlar İspanya’dan gelen Yahudiler burada yaşadığı için Yahudi mahallesi olarak da bilinmektedir. Semtin yakınlarında Gürcistan Yahudileri de yaşamaktaydı. Semtte yer alan üç katlı üst katlarında cumba benzeri çıkmaları olan, dar ön yüzlü evler bu zamanlardan günümüze ulaşmıştır. Burada yaşayan Yahudiler 1950 yılında İsrail’e göç ettiği için günümüzde pek Yahudi kalmamıştır.
Geriye kalan Instagram’dan ve Pinterest’ten fırlamış hissi veren renkli sokaklar, birbirinden harika dükkanlar ile burada tarihi çarşıyı gezebilir, pek çok sanat atölyesini ziyaret edebilirsiniz. Özellikle vintage kıyafetlerden hoşlanıyorsanız burası sizin için gezmesi en keyif veren yer olabilir.
Pera Müzesi: Sanat ile İç İçe
Pera Müzesi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı tarafından gelecek nesillere ‘Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri’, ‘Kütahya Çini ve Seramikleri’ ve ‘Oryantalist Resim’ gibi eserleri aktarmayı misyon edinmiş bir müzedir. Burada düzenlenen sözlü, eğitsel, bilimsel etkinlikler ve bazı koleksiyonların temsil ettiği değerleri incelemek her bireyin büyülenmesine yol açacaktır.
Kamondo Merdivenleri: Gizli Bahçe ve Tarihi Merdivenler
Son zamanlarda özellikle Netflix dizi ve filmleri ile özdeşleşmiş olan Kamondo Merdivenleri, Galata’daki Bankalar Caddesini Banker Sokağı ile birleştirme görevini üstlenmiştir. Merdivenler Art Nouveau üslubunu yansıtmaktadır ve 1850li yıllarda yapılmıştır.
Merdivenlerin yapımı Sefarad Yahudilerinden Kamondo Ailesi’ne dayanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğunun ilgili döneminde en önemli banker ailelerinden biri olan Kamondo Ailesinin merdivenleri yaptırdığı dönemde Banker Sokağı ‘Kamondo Caddesi’ olarak anılıyordu.
Saç örgüsünü andıran kıvrımlı merdivenlerin yapım amaçlarından birinin de Avusturya Lisesi’nde okuyan öğrencilerin okullarına kestirme bir yoldan gitmelerini sağlamak ve bu süreçte merdiven kenarlarından kaymaya çalışarak kendilerini yaralamalarını engellemek olduğu sanılmaktadır.
Yoros Kalesi: Panoramik Boğaz Manzarasıyla Gizli Tarihi Hazine
Galata Kulesi’ni herkes bilir ancak Yoros Kalesi’ni yalnızca gerçek İstanbul severler ziyaret eder!
Doğu Roma İmparatorluğu gücünü yitirdikten sonra Cenevizlilerin eline geçen kale daha sonra Ceneviz Kalesi olarak da anılmıştır. Kalenin alanı İstanbul çevresindeki tüm kalelerin kapladığı alandan daha büyük olarak öne çıkmaktadır.
Kalenin iç kısmındaki kulelerin bazıları halen daha sağlam kalmayı başarmıştır. Buradaki duvarlarda Yunanca yazıtlara rastlanmaktadır.
Yoros isminin tam olarak nereden geldiği bilinmese de bazı bilim insanları Zeus’a atfedilen sıfatlardan biri olan ‘Ourios’ tan türediğini düşünmektedir. Bazı bilim insanları ise ismin ‘Dağ’ anlamına gelen ‘Oros’ tan geldiğini öne sürmektedir.
Küçük Ayasofya Camii: Tarihi Atmosferiyle Saklı Mimarlık Şaheseri
Küçük Ayasofya Camii İstanbul’un aynı isimli semtinde yer almaktadır. Doğu Roma döneminde bir kilise (Bachos Kilisesi) olarak yaptırılan ve II. Beyazıt döneminde Topkapı Sarayı’nda görevli Darüssaade Ağası Hüseyin Ağa tarafından camiye dönüştürülmüştür.
8 köşeli ana kubbesi, temelde 3m x 1,8 m büyük blok taşlarının kullanıldığı yapının güney kısmında 24 odası, büyük bir bahçesi ve bahçenin orta yerinde şadırvanı olan Hüseyin Ağa Medresesi bulunmaktadır. Yesevi Vakfı tarafından restore edilen medrese Türk el sanatlarının yapıldığı bir yer olarak kullanılmaktadır.
Çinili Cami: Mavinin ve Beyazın En Güzel Buluşması
Mahpeyker Kösem Valide Sultan Camii, Orta Valide Camii gibi farklı isimlerle de anılan Çinili Cami günümüzde Üsküdar ilçesinde Murat Reis Mahallesinde bulunmaktadır.
Osmanlı Döneminde Sultan I. Ahmet’in eşi Mahpeyker Kösem Valide Sultan tarafından yaptırılan caminin inşaatı 2 sene sürmüştür ve kullanıma 1640 yılında açılmıştır. İlk olarak yalnızca bir cami olarak inşa edilen yapının etrafına daha sonra medrese, şadırvan, çeşme, hamam, sebil ve mektep yaptırılmıştır.
Kırım Kilisesi: Bir Anglikanizm Kilisesi
Hristiyanlıktaki yaygın mezhepleri daha önce duymuş olabilirsiniz. Anglikan mezhebi ise muhtemelen sizin için oldukça yeni bir terim. İngiltere Kralı VIII. Henry tarafından kurulan bir Hristiyan mezhebi olan Anglikan mezhebi, Katolik ve Protestanlıktan izler taşır.
Bir Anglikan Kilisesi olarak karşımıza çıkan Kırım Kilisesi, Kırım’ı Anma Kilisesi olarak da adlandırılmaktadır. İngilizler tarafından Kırım Savaşı’nı anmak için yaptırılan kilise 1868 yılında inşa edilmiştir.
Miniatürk: Küçük Ama Büyük Bir Türkiye Turu
Tüm gezilmesi gereken eserleri tek bir seferde deneyimlemeye hazır mısınız? Pek çok ülkeye ve elbette en çok Türkiye’ye ait tarihi eserlerin minyatürünü gezebileceğiniz bir yer arıyorsanız Miniatürk’ü öneririz.
2003 yılında hizmete açılan bu tema park teknolojik seslendirme ve panolarla desteklenerek ilgili tarihi eser hakkında birçok bilgi edinme olanağı da tanımaktadır.
Ihlamur Kasırları: Hem Gezi Hem Dinlenme
Ihlamur Kasırları Sultan Abdülmecid’in tahta geçişinin ardından yaptırılmaya başlanmış bir eserdir. İki kasrı bulunan yapının etrafı ağaçlarla donatılmıştır. Hareketli kabartmaların bulunduğu yapının merdivenleri oldukça dikkat çekicidir.
Batı stilini yansıtan süslemelerin bulunduğu iç mekan bir saray ve müze olarak kullanılmaktadır. Burada yer alan Maiyet Köşkü kış aylarında bir kafeterya görevi de görmektedir. Kışın burada gezdikten sonra sıcak bir ıhlamur çayı yudumlayarak içinizi ısıtabilirsiniz.
İstanbul Arkeoloji Müzesi: İstanbul’un Tarihi Eserlerinin Ev Sahibi
Bir müzeler topluluğu olan 3 ana birimden meydana gelen İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde İstanbul’un tarihini yansıtan 1 milyondan fazla eser sergilenmektedir. Osman Hamdi Bey tarafından kurulan müzenin diğer birimleri ‘Çinili Köşk Müzesi’, ‘Arkeoloji Müzesi’ ve ‘Eski Şark Eserleri Müzesi’ olarak birbirinden ayrılmıştır. Her üç müzenin de ortak bir bahçesi bulunmaktadır.